Ceza Hukuku
Ceza Hukuku, toplumsal düzenin sağlanmasında önemli bir role sahiptir. Devlet, toplumsal barış ve huzuru korumak amacıyla birtakım kurallar koyar ve bunları uygulamak için çeşitli yaptırımlar uygular. Ceza Hukuku, bu yaptırımları kullanarak toplumsal düzeni sağlamakta önemli bir işlev görür. Ancak Ceza Hukuku’nun içerdiği yaptırımlar ve araçlar, diğer hukuk dallarından farklıdır çünkü ceza hukuku, bireylerin hürriyetini sınırlamak gibi ciddi sonuçlar doğurabilir.
Türk hukuk sisteminde Ceza Hukuku, en hassas disiplinlerden biridir. Bu nedenle ceza davalarında bir müdafi desteği çok büyük bir önem taşır. Çünkü yanlış bir adım, ciddi hak kayıplarına yol açabilir. Ceza hukukunda kişilerin hürriyetlerini etkileyebilen yaptırımlarla karşılaşıldığından, sürecin uzman bir avukat tarafından takip edilmesi gerekmektedir. Avukat, müvekkilini müdafaa konusunda ve yargılamanın doğru bir şekilde ilerlemesini sağlamak adına büyük bir özenle çalışmalıdır.
Ceza Davasında Avukat Zorunlu Mudur? Avukatla Temsil Edilmenin Önemi Nedir?
Ceza davalarındaki en büyük zorluklardan biri şüphelinin ya da sanığın kendisini yoğun baskı altında hissetmesidir. Birçok kişi, kendisine suç isnat edildiğinde kendisini ifade etmekte zorluk yaşar ve hatta farkında olmadan işlemediği bir suçu kabul edebilir. Bu durum şüpheli ya da sanık aleyhine kanaat uyanmasına neden olabilir. Bu yüzden ceza davalarında güçlü bir savunma yargılamanın en önemli parçasıdır. Uzman bir avukat, müvekkilini Savcılık (soruşturma) veya Mahkeme (kovuşturma) aşamasında en iyi şekilde temsil etmeyi amaçlar ve hukuki sürecin doğru işlediğinden emin olur. Yani uzman bir avukat garanti çözümler sunarak umut satın almak yerine süreci olumlu ya da olumsuz bütün değerler ışığında müvekkiline veyahutta yakınlarına bildirmelidir.
Ceza Davam İçin Devletten Gönüllü Avukat Talep Edebilir Miyim?
Şüpheli ya da sanık elbette ki belli başlı şartlar altında devletten, yani barodan avukat talep edebilmektedir.
Zorunlu müdafi, şüpheli veya sanığın kendisini temsil edecek ve kendisine hukuki yardımda bulunacak bir müdafinin (avukatın) atanmasını talep etmesi ya da şüpheli veya sanığın talep etmemesine rağmen kanunda öngörülen suçlarda veya koşullarda görevlendirilen avukat anlamına gelir.
TCK md. 150 uyarınca şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse talebi halinde bir müdafi (avukat) görevlendirilir. Avukatı bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.
Bununla birlikte alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı gerçekleştirilen yargılamalarda da TCK uyarınca kişinin talebine bakılmaksızın müdafi (avukat) görevlendirilir.
Ceza Avukatı Hangi Davalara Bakar? Kaç TL Alır?
Ceza avukatının özellikle belli başlı davaları almak zorunda olması gibi bir durum, hukukumuzda yoktur. Her avukat, takip etmek istediği dava için asgari tarifenin altında olmamak kaydıyla kendi belirlediği rakamlar uyarınca anlaşma sağlanması halinde davayı alabilir. Kendi ceza davanız yahut yakınınızın davası için tüm detaylar hakkında bilgi almak adına bizi arayın.
Ağır Ceza ile Asliye Ceza Farklı Mıdır?
Bu iki mahkemenin farkı, bakmakla görevli oldukları suçun vasfından gelmektedir. Davanın Asliye Ceza yargılaması mı yoksa Ağır Ceza yargılaması mı gerektirdiği konusunda birçok kıstas mevcut ise de esas olan, yargılama sonucunda verilecek cezanın miktarıdır.
Ceza miktarı en ağır suçlara Ağır Ceza Mahkemeleri bakmakla birlikte, açıkça Ağır Ceza Mahkemelerinin görevli olduğu belirlenmeyen suçlara Asliye Ceza Mahkemeleri bakmaktadır.

Asliye Ceza Davasında Tutuklama Olur Mu? Yargılama Sonunda Cezaevine Girer Miyim?
Tutukluluk bir tedbir olmakla birlikte, adaleti sağlarken dikkat edilmesi gereken nokta şudur ki: “Tedbir, infaza dönüşmemelidir.”
Asliye Ceza Mahkemelerinin görev alanına giren suçlar her ne kadar ceza miktarı bakımından en ağır suçlar olmasa bile pek tabii Asliye Ceza yargılamalarında da tutukluluk tedbiri uygulanmaktadır. Dolayısıyla “Sadece Ağır Ceza Mahkemesi tutuklar, Asliye Ceza Mahkemesi tutuklamaz.” algısı tamamıyla yanlıştır. Bununla birlikte davası Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ve tutuksuz yargılanan bir kişi, yargılamanın tüm aşamaları tamamlanıp dosyası kesinleştikten sonra cezasının infazı için Kapalı ya da Açık Ceza İnfaz Kurumlarına girmektedir.
Ceza Avukatı Ne Zamana Kadar Görevlidir?
Ceza yargılamasında müvekkilini temsil eden avukatın görevi, dava sonunda karar verilmesi ile birlikte sonlanmaz. Söz konusu kararın üst mercilerden “KESİN” olarak dönmesi halinde avukatın görevi son bulur. Davanın bozularak yeniden yargılama gerektirmesi durumunda ise avukatın görevi halen devam etmektedir.
Davamın Avukat ile Takip Edilmesi Benim İçin Fark Yaratır Mı?
Ceza yargılamasında süreler çok kritik faktörlerden bir tanesidir. Mahkeme tarafından verilen karara karşı itiraz, istinaf ya da temyiz kanun yoluna başvuru ya da tutukluluk kararına karşı itiraz, tahliye talep etme konusunda avukatın süreleri takip etmesi ve süreleri kaçırmaması ise oldukça önemlidir. Zira süreler geçtikten sonra haklı bile olunsa bir önemi kalmamaktadır.
Yani bir avukatın davayı takip etmesi ile vatandaşın kendi kendine takip etmesi arasında ciddi derecede fark vardır. Avukatın esas görevi ise müvekkilinin davasını titizlikle, sürelere uyarak ve hiçbir detayı atlamadan takip etmektir.
Ceza Davası Nasıl Açılır?
Ceza davası, şikayete tabi suçlarda mağdur veya müşteki tarafından yapılan şikayet ile başlar. Burada önemli nokta şikayet süresini kaçırmamaktır.
Şikayete tabi olmayan suçlarda ise Savcılık suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulursa yapılan soruşturma neticesinde iddianame hazırlar. Mahkeme ise bu iddianameyi kabul ettiği takdirde ya dosya üzerinden duruşmasız şekilde, ya da tarafların katılımı ile duruşmalı olacak şekilde yargılamaya başlar.